Herkesin hayatında, derinlerde bir yerde yankılanan suçluluk duygusuyla yüzleştiği anlar vardır. Belki pişmanlıkla hatırlanan bir karar ya da söylenen bir söz… Suçluluk, bazen bizi doğruya yönlendiren bir iç ses, bazen de üzerimize çöken ağır bir gölge gibidir.
Bu yazıda, suçluluk psikolojisi üzerine odaklanacağız. Suçluluğun etkilerini ve onunla sağlıklı bir şekilde başa çıkma yollarını inceleyeceğiz. Unutmayın, suçluluk doğru yönetildiğinde sadece bir yük değil, aynı zamanda bir rehber olabilir.
Gelin, bu duyguyu anlamak ve dönüştürmek için birlikte bir yolculuğa çıkalım.
Suçluluk Psikolojisi Nedir?
Suçluluk psikolojisi, bireyin geçmişte yaptığı bir eylem, söylediği bir söz ya da bir ihmali nedeniyle hissettiği pişmanlık ve sorumluluk duygusunu inceleyen bir psikoloji alanıdır. Bu duygu, bireyin ahlaki değerlerine, vicdanına ve toplumsal normlara olan bağlılığıyla yakından ilişkilidir.
Suçluluk, kişinin yaptığı bir hatayı fark etmesiyle ortaya çıkar ve genellikle bireyin kendini yargılamasına, davranışlarını sorgulamasına yol açar. Pozitif bir şekilde ele alındığında, kişinin hatalarını düzeltmesi için bir motivasyon kaynağı olabilir. Ancak yoğun ve çözülmemiş suçluluk duygusu, bireyin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir, depresyon, anksiyete ve düşük özgüvene yol açabilir.
Suçluluk Türleri Nelerdir?
Suçluluk duygusu, bireyin yaşadığı olaylar, inanç sistemleri ve sosyal bağlamlara bağlı olarak farklı türlerde ortaya çıkabilir. İşte suçluluk türlerinin başlıcaları:
Haklı Suçluluk
Haklı suçluluk, bireyin ahlaki veya etik bir normu ihlal ettiğinde hissettiği suçluluk türüdür. Bu duygu, bireyin kendi davranışlarını sorgulamasına ve yanlışını fark etmesine yol açar. Haklı suçluluk, genellikle vicdanın bir yansıması olarak ortaya çıkar ve bireyi daha iyi bir insan olmaya yönlendirebilir. Bu tür suçluluk, bir hatanın fark edilmesiyle birlikte sorumluluğun kabul edilmesini içerir.
Örnek: Bir arkadaşına verdiği sözü tutamayan bir kişi, bu durumun arkadaşını hayal kırıklığına uğrattığını fark eder. Bu farkındalık, kişinin gelecekte daha dikkatli olmasına ve ilişkilerini güçlendirmek için çaba göstermesine yol açabilir.
Haksız Suçluluk
Haksız suçluluk, bireyin kontrolü dışında olan veya gerçekte suçlu olmadığı durumlar için kendini suçlu hissetmesiyle ortaya çıkar. Bu tür suçluluk, genellikle bireyin çevresindekilerden gelen duygusal manipülasyonlarla ya da bireyin aşırı öz-eleştirel yapısıyla tetiklenir. Haksız suçluluk, bireyin kendine yönelik gerçekçi olmayan beklentiler geliştirmesine neden olabilir.
Örnek: Bir çocuk, ebeveynlerinin boşanmasının kendi davranışlarından kaynaklandığını düşünebilir. Bu durum, çocuğun kendine aşırı yüklenmesine ve özgüven eksikliği yaşamasına neden olabilir. Halbuki bu olay üzerinde kontrolü olmadığını anlaması önemlidir.
Hayatta Kalma Suçluluğu
Hayatta kalma suçluluğu, tehlikeli ya da zor bir durumda sağ kalan bireyin, başkalarının zarar gördüğünü bilmesi nedeniyle hissettiği yoğun bir suçluluk duygusudur. Bu tür suçluluk, travmatik olaylar sonrasında sıkça görülür ve genellikle bireyin hayatta kalma hakkını sorgulamasına neden olur.
Örnek: Bir doğal afetten sağ kurtulan bir kişi, aynı olayda hayatını kaybeden diğer insanlar için suçluluk duyabilir. “Neden ben kurtuldum da onlar kurtulamadı?” sorusu, bu tür suçluluğun temelini oluşturabilir. Bu duygu, bireyin yaşamını anlamlandırmakta zorlanmasına neden olabilir.
Empatik Suçluluk
Empatik suçluluk, bireyin başkalarının yaşadığı sıkıntı ya da acıdan dolayı kendini suçlu hissetmesiyle ortaya çıkar. Bu tür suçluluk, özellikle empati düzeyi yüksek kişilerde görülür. Birey, başkalarının sıkıntılarını içselleştirerek kendini sorumlu hisseder.
Örnek: Bir arkadaşının zor bir dönem geçirdiğini öğrenen bir kişi, yeterince destek olamadığını düşündüğü için suçluluk duyabilir. Bu durum, bireyin ilişkilerde aşırı fedakârlık yapmasına veya kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmesine yol açabilir.
Evrensel Suçluluk
Evrensel suçluluk, bireyin dünya üzerindeki genel etkilerinden dolayı hissettiği suçluluk duygusudur. Bu duygu, çevresel sorunlar, adaletsizlik ya da toplumsal eşitsizlikler gibi konulara duyarlılıkla ilişkilidir. Evrensel suçluluk, bireyi daha sorumlu bir birey olmaya motive edebilir ancak aşırı hissedildiğinde bireyi tükenmişliğe sürükleyebilir.
Örnek: Çevre kirliliği konusunda bilinçli bir birey, plastik kullanımı ya da karbon ayak izi gibi kişisel katkılarından dolayı suçluluk hissedebilir. Bu durum, bireyin daha sürdürülebilir bir yaşam tarzına geçiş yapmasına neden olabilir.
Kültürel veya Toplumsal Suçluluk
Kültürel ya da toplumsal suçluluk, bireyin içinde bulunduğu toplumun değerlerine ve normlarına uymadığı durumlarda ortaya çıkan suçluluk türüdür. Bu tür suçluluk, bireyin toplumdan dışlanma ya da eleştirilme korkusuyla kendini suçlu hissetmesine neden olabilir.
Örnek: Geleneksel bir aile yapısına sahip bir birey, kariyer odaklı bir yaşam tercih ederek evlenmeme kararı aldığında ailesine karşı suçluluk duyabilir. Bu suçluluk, bireyin kendi tercihlerine olan güvenini zayıflatabilir.
Kendilik Algısıyla İlgili Suçluluk
Bireyin kendine yönelik eleştirel tutumundan ve düşük benlik saygısından kaynaklanan suçluluk türüdür. Bu tür suçluluk, bireyin kendini sürekli hatalı ve yetersiz hissetmesine neden olabilir.
Örnek: Bir kişi, yaptığı küçük bir hata nedeniyle kendini sürekli eleştirir ve bu durumun başkalarını nasıl etkilediğini abartarak suçluluk hissini artırır. Bu tür suçluluk, bireyin sürekli özür dileme ya da kendini cezalandırma davranışları geliştirmesine yol açabilir.
Suçluluk Psikolojisinin Belirtileri Nelerdir?
Suçluluk duygusu, zihinsel, duygusal ve fiziksel düzeyde çok çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler, suçluluğun yoğunluğu ve bireyin başa çıkma becerilerine bağlı olarak kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. İşte suçluluk psikolojisinin en yaygın belirtileri:
1. Zihinsel Belirtiler
- Sürekli Kendini Suçlama: Kişi, yaptığı bir hata ya da ihmali üzerine sürekli düşünür ve kendini acımasızca eleştirir.
- Odaklanma Sorunları: Kişinin günlük görevlerine konsantre olmasını zorlaştırabilir.
- Ruminasyon: Geçmişteki olayları tekrar tekrar düşünme ve bu olaylardan dolayı kendini yargılama eğilimi.
- Karar Verme Güçlüğü: Bireyin karar alma sürecinde tereddüt yaşamasına ve hata yapma korkusuna neden olabilir.
2. Duygusal Belirtiler
- Pişmanlık: Sürekli bir şeyleri düzeltme ya da telafi etme arzusu.
- Kaygı: Suçluluk, kişinin gelecekte aynı hatayı yapma konusunda anksiyete yaşamasına yol açabilir.
- Utanç: Suçluluk, bireyin kendine yönelik olumsuz bir algı geliştirmesine ve utanç duymasına neden olabilir.
- Duygusal Tükenmişlik: Sürekli suçluluk hissi, kişinin duygusal enerjisini tüketebilir ve tükenmişlik hissine yol açabilir.
3. Davranışsal Belirtiler
- Telafi Davranışları: Hataları düzeltmek için aşırı çaba sarf etme veya başkalarına fazladan yardım etme.
- İzolasyon: Suçluluk hisseden birey, sosyal çevreden uzaklaşmayı tercih edebilir.
- Kaçınma: Suçluluk hissi uyandıran durumlar ya da kişilerden kaçınma eğilimi.
- Aşırı Özür Dileme: Gerekli ya da gereksiz her durumda sürekli özür dileme.
4. Fiziksel Belirtiler
- Uyku Sorunları: Gece boyunca suçluluk düşünceleriyle meşgul olma nedeniyle uyuyamama ya da sık sık uyanma.
- Gerginlik ve Stres: Suçluluk hissi, kas gerginliği, baş ağrısı ya da mide rahatsızlıklarına yol açabilir.
- Yorgunluk: Sürekli suçluluk hissetmek, fiziksel enerjiyi de tüketebilir ve bireyi yorgun hissettirebilir.
Sizde suçluluk hissi nedeni ile bu belirtileri yaşıyorsanız Ankara psikolog veya online psikolog ekibimizi inceleyin ve randevu alın.
Suçluluk Psikolojisi Tepkileri Nelerdir? (Günlük Hayattan Örnekler)
Tablo yapılacak
Suçluluk Psikolojisi Nasıl Anlaşılır?
Suçluluk psikolojisini anlamak, bireyin duygu ve düşünce dünyasındaki değişimleri ve davranışlarına yansıyan ipuçlarını gözlemlemeyi gerektirir. Bu duygu genellikle geçmişteki bir olay ya da davranışın sorumluluğunu hissetmekle başlar ve kişinin kendisiyle veya çevresiyle olan ilişkilerinde belirgin farklılıklara yol açabilir.
Suçluluk duygusu taşıyan birey, genellikle içsel bir çatışma yaşar ve bu durum, karar alma süreçlerini ve diğer insanlarla etkileşimlerini etkileyebilir. Bu his, yalnızca geçmişe yönelik bir sorgulama değil, aynı zamanda bireyin gelecekteki davranışlarını şekillendiren güçlü bir etkendir.
Suçluluk Psikolojisi Neden Olur?
1. Bilişsel Çarpıtmalar
Bilişsel çarpıtmalar, bireyin düşünce süreçlerindeki hatalardan kaynaklanan ve gerçeklikten uzak değerlendirmeler yapmasına neden olan zihinsel eğilimlerdir. Suçluluk psikolojisinde, “Her şeyi doğru yapmalıyım” veya “Hatalarım başkalarına zarar verir” gibi düşünceler bireyin aşırı sorumluluk hissetmesine yol açabilir. Özellikle katastrofik düşünceler, bireyin kendi hatalarını abartarak suçluluk hissetmesini tetikler.
2. Sosyal Normlar
Toplumun belirlediği yazılı ya da yazılı olmayan kurallar, bireyin davranışlarını değerlendirirken kendisini suçlu hissetmesine neden olabilir. Bu normlar, bireyin davranışlarını kontrol etme, topluma uyum sağlama ve dışlanma korkusuyla şekillenir. Örneğin, bir kişinin toplum tarafından “yanlış” olarak değerlendirilen bir davranışta bulunması, bireyin suçluluk hissetmesine yol açabilir.
3. Ahlaki Duygular
Ahlaki duygular, bireyin kendi içsel değerlerine ve inançlarına uygun davranmadığını düşündüğünde hissettiği suçluluk duygusunun temelini oluşturur. Bu duygular, bireyin kendini kötü biri olarak algılamasına veya başkalarına zarar verdiği inancını geliştirmesine yol açabilir. Ahlaki duygular, bireyin vicdanı ve içsel adalet anlayışı ile yakından ilişkilidir.
4. Benlik Saygısı
Düşük benlik saygısına sahip bireyler, kendilerini sürekli olarak yetersiz ve değersiz görme eğiliminde oldukları için suçluluk duygusunu daha yoğun yaşarlar. Kendine yönelik eleştirel bir tutum sergileyen bireyler, yaptıkları en küçük hata karşısında bile kendilerini suçlama eğiliminde olabilir. Benlik saygısının düşük olduğu durumlarda suçluluk hissi daha yıkıcı hale gelebilir.
5. Psikolojik Şemalar
Psikolojik şemalar, bireyin çocukluk döneminden itibaren geliştirdiği ve olayları algılama biçimini etkileyen zihinsel yapılardır. Suçluluk duygusu, genellikle bireyin aşırı sorumluluk veya kusurluluk gibi şemalar geliştirmesiyle ilişkilidir. Örneğin, bir birey “Ben yeterince iyi değilim” ya da “Hata yaparsam cezalandırılırım” gibi inançlara sahipse, bu durum onun her durumda kendini suçlu hissetmesine neden olabilir.
6. Travmalar
Travmatik yaşantılar, bireyin kendisiyle ve dünyayla ilgili olumsuz inançlar geliştirmesine neden olabilir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan ihmal, istismar veya kayıplar, bireyin suçluluk hissetmesine yol açabilir. Travmalar, bireyin olaylar üzerinde kontrolü olmadığı durumlarda bile kendini suçlu hissetmesine neden olur.
7. Gelişim Öyküsü
Bireyin erken dönem gelişim öyküsü, suçluluk duygusunun oluşumunda önemli bir rol oynar. Aile ortamında sık sık suçlanan, eleştirilen ya da cezalandırılan bireyler, kendilerini suçlu hissetmeye daha yatkın olabilir. Aşırı otoriter veya suçlayıcı bir ebeveyn tutumu, çocuğun suçluluk duygusunu içselleştirmesine neden olabilir. Gelişim öyküsünde sevgi ve güven eksikliği yaşayan bireylerde bu duygular daha kalıcı hale gelebilir.
Suçluluk Duygusu Nasıl Geçer?
Suçluluk duygusuyla başa çıkmak, hem duygusal hem de zihinsel süreçleri yeniden düzenlemeyi gerektirir. Bu süreç, bireyin suçluluk hissinin kaynağını anlaması, kendini affetmesi ve çözüm odaklı adımlar atmasıyla mümkündür. Hafifletmek için izlenebilecek yollar:
1. Kaynağı Anlamak
Suçluluk duygusunu hafifletmenin ilk adımı, bu duygunun kaynağını doğru bir şekilde tanımlamaktır. Kendinize şu soruları sorabilirsiniz: “Neden suçlu hissediyorum?”, “Bu durum gerçekten benim sorumluluğum mu?” Duygunun haklı bir temele dayanıp dayanmadığını anlamak, suçlulukla yüzleşmek için önemlidir.
2. Kendini Affetmek
Kendi hatalarını kabul etmek, suçluluk duygusuyla başa çıkmanın en önemli adımlarından biridir. Kendinizi eleştirmek yerine, hatalarınızdan ders çıkarmaya odaklanın. Kendinize nazik olun ve herkesin hata yapabileceğini kabul edin. Kendini affetmek, suçluluk hissinin yükünü hafifletir.
3. Telafi Etmek
Eğer suçluluk duygusu, yaptığınız bir davranıştan kaynaklanıyorsa, bunu telafi etmek için adımlar atabilirsiniz. Hatanızı kabul etmek, özür dilemek veya bir şekilde durumu düzeltmeye çalışmak, suçluluk hissini hafifletebilir.
4. Perspektif Kazanmak
Durumu objektif bir şekilde değerlendirmek, suçluluk duygusunu daha gerçekçi bir çerçeveye oturtmanıza yardımcı olur. Olayın sadece kendi açınızdan değil, diğer insanların bakış açısından nasıl göründüğünü düşünmek, duygunun etkisini azaltabilir.
5. Duyguları Paylaşmak
Suçluluk hissiyle yalnız başa çıkmak zorlayıcı olabilir. Güvendiğiniz bir arkadaşınıza ya da bir uzmana duygularınızı anlatmak, suçluluk duygusunu hafifletmekte etkili bir yoldur. Başkalarının desteği, bu duygunun sizi tüketmesini engelleyebilir.
6. Kendi Değerlerinize Odaklanmak
Kendinizi suçluluk duygusunun ötesinde tanımlayın. Hatalarınızı düzeltmek için çaba gösterirken, olumlu özelliklerinizi ve başardığınız şeyleri hatırlayın. Kendinize değer verdiğinizde, suçluluk hissinin ağırlığı azalır.
7. Profesyonel Yardım Almak
Eğer suçluluk duygusu sürekli hale gelmiş ve yaşam kalitenizi ciddi şekilde etkiliyorsa, bir uzmandan destek almak faydalı olabilir. Psikoterapi, suçluluğun nedenlerini anlamanıza ve bu duyguyla sağlıklı bir şekilde başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Terapi Ekollerinde Suçluluk Duygusu Nasıl Ele Alınır?
Farklı terapi ekolleri, suçluluk duygusunu anlamak ve ele almak için çeşitli yöntemler ve yaklaşımlar kullanır. Her ekol, bireyin suçluluk hissini farklı bir bakış açısıyla değerlendirir ve bu duyguya yönelik özel müdahaleler sunar. İşte bazı temel terapi yaklaşımlarında ele alınışı:
1. Psikanalitik Terapi
Psikanalitik yaklaşımda suçluluk, genellikle bilinçdışı çatışmaların ve süperegonun (ahlaki denetleyici) etkisiyle ilişkilendirilir. Freud’un kuramına göre, suçluluk duygusu, bireyin bilinçdışı arzuları ve toplumsal normlar arasındaki çatışmalardan kaynaklanır. Terapi sürecinde, bireyin suçluluk hissinin kökenleri, bastırılmış duyguları ve geçmiş deneyimleri keşfedilir. Amaç, bu bilinçdışı çatışmaları bilinç düzeyine çıkararak suçluluk duygusunu anlamlandırmaktır.
2. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
BDT, suçluluk duygusunun bireyin düşünce kalıpları ve inançlarıyla bağlantılı olduğunu öne sürer. Bu yaklaşıma göre, birey, olayları çarpıtılmış bir şekilde algılayarak aşırı ya da gerçekçi olmayan bir suçluluk hissi geliştirebilir. Terapi sürecinde, bireyin suçluluğa yol açan otomatik düşünceleri ve bilişsel çarpıtmaları incelenir. Daha sonra bu düşünceler, daha gerçekçi ve yapıcı alternatiflerle değiştirilir. Ayrıca, bireyin telafi edici davranışlar yerine, sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmesi hedeflenir.
3. Şema Terapi
Şema terapi, suçluluğu bireyin erken dönemde geliştirdiği uyumsuz şemalarla ilişkilendirir. Özellikle, “yüksek standartlar” veya “cezalandırıcı şema” suçluluk duygusunun temelinde yer alabilir. Terapi sürecinde, bu şemaların nasıl oluştuğu ve bireyin yaşamındaki etkileri keşfedilir. Amaç, bireyin bu şemalarla ilişkili suçluluk duygusunu fark etmesi ve bu şemaların etkisini azaltacak yeni düşünce ve davranış modelleri geliştirmesidir.
4. Gestalt Terapi
Gestalt terapi, suçluluk duygusunu bireyin şimdiki an deneyimine odaklanarak ele alır. Bu yaklaşımda, suçluluk duygusunun bireyin içsel çatışmalarından kaynaklandığı düşünülür. Terapi sürecinde, bireyin suçluluk duygusuyla olan ilişkisini keşfetmesi, bu duyguya neden olan olayları yeniden değerlendirmesi ve suçluluğun bedensel ve duygusal etkilerini fark etmesi sağlanır. Gestalt terapi, bireyin kendisiyle ve suçluluk duygusuyla barışmasını hedefler.
5. EMDR Terapisi
EMDR terapisi suçluluk gibi güçlü duyguların altında yatan travmatik anıların ve olumsuz inançların işlenmesinde etkili bir yöntemdir. Suçluluk duygusu, genellikle geçmişte yaşanmış bir olayın bireyin zihninde işlenememesi ve bu olayla ilgili olumsuz inançların sürmesi sonucu ortaya çıkar. EMDR terapisi, bu travmatik anılarla çalışarak suçluluk hissini azaltmayı ve bireyin kendine yönelik olumlu bir algı geliştirmesini amaçlar.
Bilinçdışı Suçluluk Psikolojisi Nasıl Yorumlanır?
Bilinçdışı suçluluk, bireyin farkında olmadan hissettiği ve genellikle davranışlarına dolaylı olarak yansıyan bir suçluluk duygusudur. Bu tür suçluluk, kişinin bilinçli zihniyle tanımlayamadığı bir pişmanlık, sorumluluk ya da kendini cezalandırma eğilimiyle kendini gösterebilir. Psikoloji alanında, bilinçdışı suçluluk genellikle psikanalitik yaklaşımla açıklanır ve kişinin geçmiş deneyimlerine, bastırılmış duygularına ve içsel çatışmalarına dayanır.
Psikanalitik Yorum
Sigmund Freud’a göre, bilinçdışı suçluluk, süperegonun (ahlaki standartları temsil eden yapı) bireyin içsel arzuları ve davranışlarıyla çatışmasından kaynaklanır. Kişi, bu çatışmayı bilinç düzeyinde fark edemese de suçluluk duygusu, öz-sabotaj, kaygı ya da depresyon gibi dolaylı yollardan kendini gösterebilir.
Kaynakları ve Göstergeleri
- Bastırılmış Duygular: Kişi, geçmişteki bir olayla ilgili suçluluk duygusunu bilinçli olarak bastırmış olabilir. Bu duygu, başka durumlarda ortaya çıkan açıklanamaz pişmanlık ya da öz-eleştiri olarak geri dönebilir.
- Çocukluk Deneyimleri: Aile tarafından aşırı eleştirilen ya da suçlanan bireylerde, bilinçdışı suçluluk yaygın olarak görülür. Kişi, kendini sürekli yetersiz hisseder ve bu hisse bir neden bulamayabilir.
- Kendini Cezalandırma Eğilimi: Bilinçdışı suçluluk, bireyin başarısızlıkları ya da hataları için kendini cezalandırmasına yol açabilir. Örneğin, kişi sürekli kötü ilişkiler seçebilir veya iş hayatında kendini sabote edebilir.
Suçluluk Duygusu İçin Kendi Kendine Yardım Teknikleri
Suçluluk duygusunu hafifletmek ve yönetmek için bireyin kendi başına uygulayabileceği çeşitli teknikler bulunmaktadır. Bu yöntemler, suçluluk hissini anlamaya, onunla başa çıkmaya ve daha sağlıklı bir zihinsel duruma ulaşmaya yardımcı olabilir.
1. Nefes ve Meditasyon Teknikleri
Suçluluk duygusu yoğun stres ve kaygıya neden olabilir. Nefes ve meditasyon teknikleri bu duyguları hafifletir.
Uygulama:
4 saniye nefes alın, 7 saniye tutun ve 8 saniyede bırakın.
Mindfulness meditasyonu yaparak suçluluk hissinizi gözlemleyin ama ona kapılmayın.
2. Günlük Tutma
Duygularınızı yazarak ifade etmek, suçluluk duygusunu anlamlandırmanıza yardımcı olur.
Uygulama:
Suçluluk hissettiğiniz anları, bu duygunun nedenlerini ve bu hisle nasıl sağlıklı olarak başa çıkabileceğinizi yazın. Sizin aklınıza sağlıklı başa çıkma yolları gelmiyorsa, diğer insanların nasıl bu duyguyla sağlıklı olarak baş ettiklerini düşünün, araştırın. İçlerinden size uygun olanı yazın.
Günlüğünüzü, aynı zamanda olumlu gelişmeleri ve başarıları not etmek için kullanın.
3. Hedefler Belirleme
Suçluluk duygusunun yönlendirdiği durumlarda, olumlu bir adım atmak için küçük hedefler belirleyin.
Uygulama:
“Geçmişte yaşananları telafi etmek için bugün bir iyilik yapacağım” gibi ulaşılabilir hedefler koyun.
Gelecekte aynı hatayı tekrarlamamak için kişisel gelişim planları yapın.