Ankara oyun terapisi tavsiye psikolog ekibimizi inceleyin. Ankara oyun terapisti kadromuzdan ücretsiz değerlendirme seansı randevusu oluşturun.

 

Uzman Kadromuz

Uzman Klinik Psikolog Burcu Yalçın

Uzman Klinik Psikolog Sena Karaloğlu

Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker

Uzman Psikolog Mine Kömürcüoğlu

Uzman Klinik Psikolog Merve Zeynep Özdemir

Uzman Psikolog Cihan Gürkan

Uzman Klinik Psikolog Gülgün Abbas

Ankara Oyun Terapisi Nedir?

Çocukların dili oyundur. Yetişkinler kendilerini nasıl kelimelerle ifade ediyorsa çocuklarda kendilerini oyun ile ifade etmektedir.

Ankara oyun terapisi 4-12 yaş çocuklar için ideal bir terapi yöntemidir.

Oyun Terapisi Türleri Nelerdir?

Oyun terapisi, çocukların farklı ihtiyaçlarına göre çeşitli türlere ayrılır. Bu türler, terapistin yaklaşımı ve çocuğun terapiden beklenen kazanımlarına göre seçilir. İşte başlıca oyun terapisi türleri:

Yönlendirilmiş (Direktif) Oyun Terapisi:

Yönlendirilmiş oyun terapisinde terapist, belirli hedefler doğrultusunda oyunu yapılandırır ve çocuğu yönlendirir. Bu yaklaşımda terapist, çocuğun ihtiyaçlarına yönelik özel oyunlar seçer ve belirli beceriler geliştirmesine yardımcı olur. Özellikle belirli sorunlara odaklanıldığında tercih edilir (örn., sosyal beceriler, öfke kontrolü).

Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi (BDOT):

Bu tür oyun terapisi, çocuklara düşünce, duygu ve davranışları arasındaki bağlantıyı öğretmeyi amaçlar. Bilişsel-davranışçı teknikler oyun aracılığıyla uygulanır. Özellikle kaygı bozuklukları, korkular ve davranış problemleri için etkili bir yaklaşımdır.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi:

Carl Rogers’ın insancıl terapisi temel alınarak geliştirilen bu terapide çocuk, tümüyle kabul görür ve yargılanmadan dinlenir. Terapist, çocuğa empati kurarak yaklaşır ve ona güvenli bir ortam sağlar. Çocuğun içsel potansiyelini açığa çıkarabilmesi için duygusal desteğe odaklanılır.

Deneyimsel Oyun Terapisi:

Deneyimsel oyun terapisi, çocuğun oyun yoluyla kendini deneyimlemesini ve duygusal dünyasını keşfetmesini amaçlar. Bu yaklaşımda, çocuğun duygusal süreçleriyle ilgili yaşadığı sorunları anlaması ve bunlarla başa çıkabilmesi için terapist, çocuğu destekler ve güvenli bir ortam sağlar. Deneyimsel oyun terapisinde, çocuğun spontane davranışları ve oyunu nasıl kullandığına odaklanılır. Terapi süreci, çocuğun oyun sırasında deneyimlediği duyguların anlamlandırılması ve bu duyguların ifade edilmesi üzerine kurulur. Bu terapi türü, özellikle travma sonrası stres, kaygı bozuklukları ve davranış problemleri yaşayan çocuklar için etkili bir yöntemdir.

Filial (Aile) Oyun Terapisi:

Filial terapi, ebeveynlerin de sürece dahil edildiği bir oyun terapisi türüdür. Ebeveynler, çocuklarıyla etkili iletişim kurmayı öğrenir ve onlara destek olma becerilerini geliştirir. Bu tür terapi, ebeveyn-çocuk bağını güçlendirmek ve aile dinamiklerini sağlıklı bir hale getirmek için kullanılır.

Sanat Oyun Terapisi:

Sanat, oyun terapisi sürecine dahil edilerek çocuğun kendini ifade etmesine olanak tanır. Resim yapma, heykel oluşturma veya diğer sanatsal etkinlikler yoluyla çocuklar, duygusal süreçlerini keşfeder ve dışa vurur. Özellikle kelimelerle kendini ifade etmekte zorlanan çocuklar için uygun bir terapi türüdür.

Grupla Oyun Terapisi:

Çocuklar, grup oyun terapisine katılarak sosyal becerilerini geliştirir ve sosyal durumlarda kendilerini daha iyi ifade etmeyi öğrenir. Grupla yapılan bu terapi türü, özellikle iletişim ve sosyal etkileşimde güçlük yaşayan çocuklar için faydalıdır.

Kum Tepsisi (Sandplay) Terapisi:

Kum tepsisi terapisinde çocuk, kum tepsisine minyatür figürler yerleştirerek kendi iç dünyasını yaratır. Bu yöntem, çocukların sembolik olarak kendilerini ifade etmelerini sağlar ve terapist, çocuğun yarattığı dünyayı anlamlandırmaya çalışır. Özellikle travma yaşayan çocuklarda etkilidir.

Ankara Oyun Terapisi Hangi Sorunlar İçin Uygulanmaktadır?

Oyun terapisi, çocukların çeşitli duygusal, davranışsal ve sosyal sorunlarla başa çıkmalarına yardımcı olan bir terapötik yaklaşımdır. Aşağıda, oyun terapisinin çocuklarda hangi alanlarda kullanılabileceğini alt başlıklar halinde inceleyelim:

  • Davranış bozuklukları
  • Öfke kontrol bozukluğu
  • Duyguları tanıma
  • Enürezis (idrar kaçırma)
  • Enkoprezis (kaka kaçırma)
  • Kaka tutma
  • Tuvalet eğitimi
  • Bağlanma problemleri
  • Okul uyum bozukluğu
  • Uyku bozukluğu
  • Yeme bozukluğu
  • Anksiyete (Kaygı bozukluğu)
  • Sosyal fobi
  • Özgüven
  • Çocukluk depresyonu
  • OKB
  • Kardeş kıskançlığı
  • Boşanma
  • Ayrılık
  • Kayıp-yas
  • Akran zorbalığı
  • Akran iletişim problemi
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB)
  • Özel Öğrenme Güçlüğü
  • Zeka Geriliği

Davranış Bozukluğu

Çocuklarda davranış bozukluğu genellikle çocukların okula başlama süreçlerinde sınıf ortamında fark edilmektedir. Çocuklar kurallara uymakta zorlanırlar. Agresif davranışlar sergilerler. Arkadaşlık kurmakta ve sürdürmekte zorluk çekerler. Sorumluluk kabul etmez veya suçu başkasına atarlar. Otoriteyi sorgularlar.

Öfke Kontrol Bozukluğu

Çocuklar kendilerini güvende hissetmediklerinde veya anlaşılmadıklarını düşündüklerinde öfkelenebilirler. Öfke doğal ve her bireyde bulunun bir duygudur. Fakat bu duyguyu tanımak ve bununla baş etmek büyük öneme sahiptir. Baş edemeyen çocuklarda genellikle öfke patlamaları, kendine veya çevreye zarar verme davranışı veya ağlama krizleri görülebilir.

Duyguları Tanıma

Çocuklarda duyguları tanıma ve bunu anlamlandırma bazen zor olabilir. Bu durumda çocuklar genellikle empati yeteneklerini de geliştiremezler. Bazen de duyguyu tanımadığı ve anlamlandıramadığı için duyguyu öfke patlamaları veya ağlama nöbetleri ile anlatmaya çalışabilirler.

Enürezis (idrar kaçırma)

Çocuklarda tuvalet eğitimi 2 yaş itibari ile başlamaktadır. 2/2.5 yaş civarında da bir çocuk idrar kontrolünü sağlayabilmektedir. Bazen bu eğitimde yaşanan fiziksel veya psikolojik olumsuzluklar nedeni ile çocuklar bu kontrolü sağlayamayabilirler ve sık sık altlarını ıslatırlar.

Enkoprezis (kaka kaçırma)

Çocuklar tuvalet eğitiminin ardından ortalama 2.5/3 yaş civarı ile dışkı kontrolünü sağlayabilmektedir. Fakat bazen fiziksel veya psikolojik nedenler ile bu kontrolü sağlayamazlar ve dışkılarını kaçırırlar.

Kaka Tutma

Çocuklarda kas sistemlerinin gelişmesi ve tuvalet eğitimlerinin ardından dışkı ve idrar kontrolü sağlanmaktadır. Fakat bazı çocuklar için süreç beklendiği gibi gitmeye bilir. Özellikle kabızlık sorunundan müzdarip olan çocuklarda kaka tutma davranışına daha çok rastlanmaktadır. Çocuklar tuvaletten korktukları için veya canlarının acıyacağını düşündükleri için dışkılarını tutma eğilimde olurlar. Dışkı tutma davranışı olan çocuklar genellikle kimsenin görmediği yerlere gizlenme, altlarına kaçırma veya kendilerini sıkma gibi davranışlar sergilerler.

Tuvalet Eğitimi

Ortalama çocuklarda tuvalet eğitimi 2 yaş itibari ile başlamaktadır. Aileler ve çocuklar için önemli ve zorlayıcı bir süreçtir. Bu süreci doğru yönetmek oldukça mühimdir. Çocuklara olumlu ve destekleyici yaklaşmak gerekir. Aksi durumlarda çocuklar tuvaletin kötü bir şey olduğunu düşünerek kaygı geliştirebilirler. Bu durumda enürezis, enkoprezis gibi rahatsızlıklara neden olmaktadır.

Bağlanma Problemleri

Çocukların birincil bakım verenlerine güvenli ve sağlıklı bir şekilde bağlanamaması halidir. Sağlıklı bağlanamayan çocuklar da empati eksikliği, duyguları anlayamam, yabancılara düşmanca bakma veya korkma, ilgisizlik ve bağımsızlık arzusu meydana gelebilir. Bu durumlarda gelecekte ki ilişkilerine yansır.

Okul Uyum Bozukluğu

Çocukların okul çağları gelince okula başlamaları ile sınıfa ve okul ortamına uyum sağlayamaması ile ortaya çıkar. Çocuk okula gitmek istemez. Okul saati yaklaşınca karnım ağrıyor, midem bulanıyor veya başım ağrıyor gibi bahaneler üreterek evde kalmaya çalışabilirler. Okula gidince anneyi veya babayı bırakmak istemez ağlama krizlerine girerler. Bu durum çocuklarda özgül fobi, sosyal fobi, okul fobisi veya anksiyeteden kaynaklanabilir.

Uyku Bozukluğu

Çocuklarda uyku bozukluğu gelişimsel problemler (otizm, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu), tıbbi rahatsızlıklar (astım, reflü, uyku apnesi vb.) kaynaklanabilir. Çocuğun zor mizaçlı olması veya aile içi problemlerde neden olabilmektedir. Çocuklar uykuya dalmakta, sürdürmekte zorluk yaşayabilirler. Yeterli sürede ve kaliteli bir uyku çekemezler. Uykuda hareketlilik(uyurgezerlik) görülebilir.

Yeme Bozukluğu

Çocuklarda boğaz veya ağız ile ilgili çeşitli travmatize edici olaylar sonucu yemeyi reddetme ya da hatırlatıcı nesnelere karşı korku olabilir. Çocuklar yemeklere karşı seçici olabilirler. Çocuklarda yeme bozukluğu genetik, çevresel veya psikolojik kökenli olabilmektedir. Yeme bozukluğu tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır. Çocuğun günlük rutinlerinde, uyku düzeninde ve yeme düzeninde aynı zamanda ortamda ufak değişiklikler yapmak gerekmektedir.

Çocuklarda Anksiyete (Kaygı Bozukluğu)

Çocuklar aşırı kaygılı olduklarında okula gitmek istemezler, uyku problemleri yaşayabilirler, aşırı sinirli bir ruh halleri olabilir. Çocuklar güvende hissetmediklerinde veya ebeveynlerine güvenli bağlanmadıklarında daha fazla kaygılı hissedebilirler.

Çocuklarda Sosyal Fobi

Sosyal fobi ailelerde genellikle utangaçlık ile karıştırıldığı için ertelenen bir rahatsızlıktır. Fakat bu rahatsızlık ne kadar erken çalışılmaya başlanırsa o kadar iyidir. Sosyal fobi çekingenlik, topluluk önünde konuşamama, yeni insanlarla tanışmaktan çekinme, olumsuz değerlendirme korkusu sebebiyle kaçınma davranışı görülebilir.

Özgüven

Bir çocuğun özgüven kazanma serüveni aile içerisinde başlar. Aile içerisinde özgüven geliştiremeyen çocuklar arkadaşlık kurmakta, okula uyum sağlamakta, kendilerini ifade etmekte ve dolayısıyla duygularını dile getirmekte zorlanırlar. Bu sebeple çocukların gelişimsel dönemlerine uygun ufak sorumluluklar vermek büyük öneme sahiptir.

Çocukluk Depresyonu

Çocuk ve ergenlerde oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Çocuklar genellikle sevilmediklerini düşünürler. Mutsuz ve üzgün olurlar. İlerleyen süreçte işitme halüsinasyonları (kulağa ses gelmesi) görülebilir. Uykusuzluk yaşanabilir veya intihar düşünceleri görülebilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Çocukların genellikle önüne geçemedikleri sürekli tekrarlayan davranışları veya düşünceleri olur. Çocuk bunların bazı durumlarda saçma olduğunun farkında olmasına rağmen durduramaz. Bazen de diğer insanlar tarafından mantıksız bulunsa da bu davranış veya düşüncelerin mantıksız olmadığını iddia eder.

Kardeş Kıskançlığı

Çocuklar kardeşleri eve geldikten sonra anne ve babalarının tüm ilgilerinin ve sevgilerinin sadece kardeşe yöneleceğini düşündükleri için yeni üyeyi kıskanabilirler. Bazen de kardeşlerden biri diğerinin kendisinden daha iyi olduğunu düşündüğü içinde kıskançlık ortaya çıkabilir. Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklarda karşımıza sıkça regresyon çıkmaktadır. Regresyon çocuğun tekrar bebekmiş gibi davranmaya başladığı duruma verilen isimdir.

Boşanma/Ayrılık/Kayı-Yas

Çocuklar ölümü veya ayrılığı anlamlandırmakta güçlük çekerler. Bu sebeple anne babanın ayrılması veya sevilen birinin kaybı halinde çocuklarda yas süreci yaşanabilmektedir. Sevilen kişinin gittiğine inanmakta güçlük çekebilirler veya inkar edebilirler. Bu duyguyla baş edemedikleri için yoğun öfke yaşayabilirler.

Akran Zorbalığı

Özellikle çocukların eğitim hayatına başlaması ile günümüzde sıkça karşılaşılan bir problemdir akran zorbalığı. Akranlarının çocuğa küçük düşürücü lakaplar takması, aşağılaması, alay etmesi veya fiziksel şiddette bulunması olarak sıralayabiliriz. Zorbalığa uğrayan çocuk okula gitmek istemeyebilir, içine kapana bilir, sessizleşebilir, sık sık kabuslar görebilir veya idrar kaçırabilir.

Akran İletişim Problemi

Sosyal iletişim becerisi zayıf olan çocuklar genellikle akranları ile de iletişim kuramazlar. Sabırsız olurlar, iletişim kurmaları gereken ortamlardan ya da kişilerden kaçma eğiliminde olurlar, iletişim kurdukları anlarda da genellikle olumsuz bir iletişim kurarlar.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

DEHB çocuklarda kendini aşırı hareketli olma, odaklanmada güçlük çekme veya dürtüsel davranışlar sergileme, el ve ayaklarını aşırı hareket ettirme ve çok fazla konuşma ile kendini gösterir.

Özel Öğrenme Güçlüğü

Çocukların gelişimsel dönemleri doğrultusunda yapabilecekleri dinleme, okuma ve yazma, problem çözme ve mantık yürütme gibi yeteneklerin kullanımında zorluk yaşaması veya kullanamaması durumudur.

Zeka Geriliği

Gelişimsel dönemler doğrultusunda her yaş grubu için belirli standartlar vardır. Çocuğun bu standartların altında kalması yaş gruplarından aşağıda bir seyirde olması halinde zeka geriliği tanısı koyulabilir. Zeka geriliğinin belirli kategorileri vardır. Çok ağır zeka geriliği, ağır zeka geriliği, orta düzeyde zeka geriliği, hafif zeka geriliği, sınır zeka, donuk zeka (düşük normal zeka) ve üstün zekadır.

Oyun Terapisinin Faydaları Nelerdir?

Oyun terapisinin birçok faydası vardır ve çocukların duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimini destekler. İşte oyun terapisinin başlıca faydaları:

  1. Çocukların duygularını ve düşüncelerini ifade etmesi için güvenli bir alan sağlar. Çocuklar, kelimelerle ifade edemedikleri duyguları oyun yoluyla açığa vurabilir.
  2. Travmatik olaylardan sonra çocuklar, bu olayları anlamakta ve başa çıkmakta zorlanabilir. Oyun terapisi, travmatik anıların yeniden yapılandırılmasına ve duygusal açıdan işlemesine olanak tanır.
  3. Çocukların öfke, saldırganlık, dürtüsellik gibi olumsuz davranışları anlamalarına ve bu davranışlarla başa çıkmalarına yardımcı olur. Terapi sürecinde çocuğun bu davranışlarını tetikleyen durumlar keşfedilir ve çözüm yolları geliştirilir.
  4. Çocukların özgüvenlerini geliştirmelerine ve kendilerini olumlu bir şekilde değerlendirmelerine katkı sağlar. Bu, özellikle kendine güvensizlik yaşayan veya utangaç çocuklar için faydalıdır.
  5. Çocukların problem çözme, paylaşma, iş birliği yapma gibi sosyal becerilerini geliştirir. Çocuklar, oyun sırasında sosyal ilişkileri öğrenir ve daha sağlıklı sosyal bağlar kurma becerilerini artırır.
  6. Duygularını tanımasını ve bu duyguları düzenleyebilmesini sağlar. Özellikle yoğun duygusal dalgalanmalar yaşayan çocuklar için duygusal dengeyi koruma becerisi kazandırır.
  7. Diğer insanların duygularını anlama ve empati geliştirme becerilerini destekler. Bu, çocuğun sosyal çevresindeki insanlarla daha sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlar.
  8. Bazen ebeveynlerin de sürece dahil edilmesini gerektirir ve böylece ebeveyn-çocuk ilişkisi güçlenir. Aile içi iletişim ve bağlar kuvvetlenir, aile dinamikleri daha sağlıklı hale gelir.
  9. Çocukların dikkatini toplamasına ve odaklanma süresini artırmasına yardımcı olur. Özellikle dikkat eksikliği yaşayan çocuklar için bu beceri oldukça değerlidir.

Bu faydalar sayesinde oyun terapisi, çocukların psikolojik sağlıklarını destekler, sağlıklı bir şekilde büyümelerine katkı sağlar ve onların gelecekte daha güçlü bireyler olmalarına yardımcı olur.

En İyi Ankara Oyun Terapisti Nasıl Seçilir?

En iyi Ankara oyun terapisti seçimi yaparken akretide bir kurumdan alınmış oyun terapisi sertifikasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte çocuk psikolojisi alanında; Çocuk BDT, Çocuk testleri gibi çocuklara özel alanlar için alınmış eğitim sertifikalarını inceleyin.

Ankara Oyun Terapisi Tavsiye

Ankara oyun terapisi tavsiye psikolog ekibimizi inceleyin. En iyi Ankara oyun terapisti ile ücretsiz değerlendirme seansı yapın.